
Enstrüman Eğitimi
PİYANO
Piyano, küçük yaşlardan başlayarak öğrenilecek muazzam bir enstrümandır. Piyano eğitimi ile duygusal ve estetik kazanımların yanında beynin mantıksal işleyiş kapasitesi de artmaktadır.
Piyano, sağ ve sol el koordinasyonunu artırarak, sağ beyin ve sol beyin arasındaki etkileşimi kuvvetlendirir ve matematik zekâyı geliştirir. Zihinsel becerilerin ve sosyal iletişim becerilerinin gelişmesi, dikkatini odaklayabilme, heyecanını kontrol edebilme ve doğru yönlendirebilme becerileri, okul hayatı, iş hayatı, aile hayatı ve sosyal hayatta kazanım olarak bireye geri döner.

KEMAN & VİYOLA
Keman insanı derinden etkileyen, eşsiz güzellikteki sesiyle, yaylı çalgılar ailesinin en önemli üyesidir. Sesi, öteki çalgılara göre birçok bakımdan insan sesine daha yakındır. Keman çalarken kişinin duruşu ve tutuşu en dikkat edilecek unsurlardır. Beyin ve beden koordinasyonunda keman, notaları algılayan beynin, keman yayı tutan el ile tellere basan parmakların dansı gibidir. Orkestra ve solo niteliği ile müzik dünyasındaki en önemli enstrümanlardandır. Keman dört telli yaylı bir çalgıdır. İlk olarak 14. yy.da Kuzey İtalya'da ortaya çıktı; bu dönemde keman Avrupa'da yayılmıştır. 16.ve 17. yüzyıldaki Keman yapım ustaları Nicolo Amati, Paolo Maggini, Giuseppe Guarneru, Antonio Stradivarius Keman'a son şeklini vermişlerdir. Keman asıl biçimini korumakla birlikte,19. yüzyılda bazı değişikliklere uğramış ve bugünkü şekline ulaşmıştır. Müziğin işlevleri, bireysel, toplumsal, kültürel, ekonomik, eğitimsel nitelikler taşır. İşlevlerinin insan yaşamındaki yeri ve önemi nedeniyledir ki müzik, insanlık tarihinin en eski çağlarından beri, hem çok etkili bir eğitim aracı, hem de çok önemli bir eğitim alanıdır. Müzik eğitimi genel eğitim içerisinde davranış değiştirme ve geliştirme bakımından önemli ve özgün bir yere sahip bulunmaktadır. Keman eğitimi, müzik eğitiminin getirdiği tüm bu artıları kapsamakla beraber, bireylerin beyin ve beden koordinasyonlarını, duygusal ve fiziksel yönlerini güçlendirir. Tüm bu yararlar arasında en önemlisi ise, tüm enstrümanlar arasında beki de en duygulu ve en zarif sesin, sizi ifade eden, sizin içinizden gelen ses olmasıdır.

ÇELLO & KONTRABAS
Viyolonsel (çello) yaylı çalgılar ailesinde tenor olarak yer alan, insan sesine en yakın sese sahip ve insan fizyolojisine en uygun enstrümandır. 'Viola da gamba' adı verilen perdeli bir çalgıdan gelen viyolonsel 16. yüzyılda 5 telli olarak bas sesler için kullanılmış 18 yy.'dan sonra ise 4 telli perdesiz ve solo olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Günümüzde orkestralarda, 3'lü, 4'lü ve 5'li gibi yaylı topluluklarında, solo eşlikli veya solo eşliksiz olarak kullanılan çello oldukça geniş bir ses aralığına sahiptir. Gerek fizyolojisi gerek sesi ile insana en rahat uyum sağlayan enstrümanlardandır. Dramatik, üç ayrı ses rengine sahip, romantik ve benzersiz çello ile müzikte yer almak sizi başka dünyalara götürür.

KLARNET & SAKSAFON
Klarnet, tek kamışlı tahta nefesli çalgıdır. Orkestralarda, askeri bandolarda ve bakır nefesli çalgı topluluklarında önemli bir yeri vardır. Bunun yanı sıra solo çalgı olarak da seçkin bir repertuvara sahiptir. Klarnet, sert ve dayanaklı ağaçlardan, genellikle de abanoz ağacından üretilen üflemeli bir enstrumandır. Bir tür sert kauçuk olan ebonitten ve metalden yapılanları da vardır. 17. Yüzyılda orkestralarda çalınan “şalümo” klarnetin atası olarak adlandırılmaktadır. Bu enstrumanın geliştirilmesi sonucu günümüzdeki klarnet meydana getirilirmiştir.
Çok kalabalık bir klarnet ailesi vardır. Klarnet genelde bek, barel, üst gövde, alt gövde ve kalak olmak üzere 5 parçadan meydana gelenir. Hem klasik müziğe, hem caza, hem alternatif tarzlara, hem de yerel müziğimize uyan bir enstrümandır. Kendinizi klarnette ne kadar geliştirmek istediğinize bağlı olarak çalma süresi değişebilir. Enstrümanla ilgili hiç bilgisi olmayan ve daha önce bir müzik aletiyle tanışmamış bir kişi iseniz ilk 2 ay sonunda ilk parçanızı çalıyor olacaksınız. 4-5 ay sonunda artık kendi kendinize duyduğunuz parçaların ritimlerini klarnet ile yakalayabileceksiniz. Ancak çok iyi klarnet çalmak bu sürelerden daha fazla bir zamanı gerektirir, sizin çalışma ve öğrenme arzunuza bağlıdır.

BATERİ & RİTİM ATÖLYESİ
Ritim duygusu, anne karnında gelişmeye başlar. Okul öncesi dönemde ritim eğitimi profesyonel olarak desteklendiğinde müzik eğitimine temel oluşturmaktadır. Çocukların ritim eğitimini kolay algılaması ve tepkide bulunması aslında doğuştan itibaren içlerinde bulunan ritim duygusunun açığa çıkarılmasıdır. Duyduğu ritimleri aynı şekilde aktarabilme, zamanlama, tempoyu yakalayabilme, müzikle hareket edip durabilme, dinlemeyi öğrenme, bir enstrüman çalabilmeyi öğrenme ritim eğitiminin temel taşlarını oluşturmaktadır. Bu çalışmalar sonucunda çocuk üzerinde zamanlama duygusu, konsantrasyon süresinin artması, hafızanın gelişmesi, duyulan ritmin ya da müziğin beyin, kulak ve ellerle koordinasyonunun sağlanması, dinlemeyi öğrenme, grup çalışmasını öğrenme gibi çok önemli gelişimler gözlemlenir. Böylece çocuğun bir grup içerisinde birey olarak uyum sağlaması; özgüveninin gelişmesinde, sosyalleşmesinde, kendi yeteneklerini keşfetmesinde, paylaşmayı öğrenmesinde, kendini kontrol edebilmeyi, durabilmeyi öğrenmesinde büyük önem taşımaktadır. Psikiyatri alanında yapılan araştırmalar da müzikle ilgilenenlerin daha hızla iyileşme yolunda olduğunu ortaya koymuştur. Bazı durumlarda müzik terapisi, psikolog ile geçirilen zamandan daha etkili sonuçlar verebiliyor. Davul çalma sürecinde sağ ve sol beyin çalışır. Bu iki beyin lobu duygular, anlayış, bütünleşme, kesinlik, inanç ve gerçeklik algısı üretir. Bu süreçte davul çalmak bir meditasyon gibidir. Yakın tarihli bir çalışmaya göre davul çalan kişilerin IQ puanlarında yükseliş görülmektedir.
Ritim Atölyesi, Conga, Bongo, Darbuka, Djembe, Bendir, Tef ve tahta perküsif enstrümanlar ile yapılan grup çalışmasıdır. Amacı temelde zamanın akışının getirdiği stresten arınmaktır. İçinizde bulundurduğunuz ritmin dışa vurumunu sağlamak. Önce bir ses zinciri oluşturularak grubun birbirine uyumu sağlanıyor ardından işin keyfi Latin ritimleri ile başlıyor. Yaklaşık 12 haftalık bir döngünün sonrasında arzu ederseniz daha ileri tekniklere geçilebiliyor…
Bu bir paragraf. Bu metni değiştirmek veya düzenlemek için tıklayın. Çok kolay.

GİTAR& ELEKTROGİTAR& BASGİTAR
Kolayca ulaşılabilir ve rahatça taşınabilir olması, öte yandan kişinin kendi zevkine göre birçok farklı müzik tarzını (klasik, caz, blues, pop, rock, country, vb.) çalabilmesine olanak vermesi nedeniyle gitar, günümüz dünyasının en popüler enstrümanlarından biridir.
Amacımız, hangi müzik türüne ilgi duyuyor olursa olsun, öğrencinin her bakımdan donanımlı ve enstrümanına hâkim bir gitarist haline gelmesini sağlamaktır. Derslerin içeriği ve yoğunluğu, her öğrencinin düzeyine, müzikal ilgi alanlarına, ulaşmak istediği nokta ve amaçlarına göre biçimlenir. Gitar tekniğini geliştirmeye yönelik çalışmalar (gam, arpej, akor çalışmaları, temel pozisyonlar ve bunların birbirine bağlanması; akorların seslendirilmesi ve çevrimleri; nota okuma pratiği vs.) dışında, öğrencinin odaklanmak istediği müzik tarzına bağlı olarak bir repertuvar geliştirme, armoni, doğaçlama ve eşlik etme teknikleri, üzerinde çalışacağımız konulardan bazılarıdır.

FLÜT
Parlak ve büyüleyici sesiyle insanı derinden etkileyen bir enstrüman olan flüt kıvrak hareketleri yapabilme özellikleriyle orkestraların ve bandoların önemli bir solo ve eşlik çalgısı çalgısıdır. XX.yy’ın başlarına kadar abanoz ağacından yapılan flüt, günümüzde bakır alaşımlı, altın, gümüş, krom ve nikel gibi paslanmaz madenlerle kaplanmış parlak metallerden yapılıyor olmasına rağmen tahta nefesli çalgılar grubunun bir üyesidir. Bunun nedeni ses renginin tahta tınısı vermesi ve diğer tahta nefesliler ile iyi kaynaşması ve ses elde ediliş yönteminin tahta enstrümanlar gibi olmasındandır. Üç oktavlık bir genişliği içinde her türlü kromatik ve diyatonik sesler elde edilir.
En kalın sesleri ılık, pürüzlü, kadifemsi ve havalı biçimde tınlayabilir.
Tek olarak duyulduğunda çok etkili ve dokunaklıdır.
2. Oktav sesleri oldukça yumuşak ve tatlı duyulur. En güzel ezgiler, doğayı ya da kırları yansıtan flüt soloları bu ses genişliği içerisinde yazılabilir.
3 oktav sesleri ise keskin ve parlak özelliğe sahiptir. Tüm üflemeli çalgılar içinde en çevik ve en hünerli çalgı olarak kabul gören flütle kromatik ve diatonik ezgiler, arpejler, uçarı ve gösterişli pasajlar, bağlı ve dilli olarak çok hızlı tempolarda çalınabilir. Derslerde başlıca hedefimiz; duruş, tutuş ve üfleme tekniğinin doğruluğu esas alınarak kaliteli ve net ses üretimiyle birlikte diyafram kullanımının desteklemek ve hangi müzik türüne ilgi duyuyor olursa olsun, öğrencinin her bakımdan donanımlı ve enstrümanına hakim bir flütist haline gelmesini sağlamaktır. Derslerin içeriği ve yoğunluğu, her öğrencinin düzeyine, müzikal ilgi alanlarına, ulaşmak istediği nokta ve amaçlarına göre biçimlenir.
